Akşam televizyondan ana haber bültenlerini izlerken “Ankara’da bir uçak düştü, 274 ölü. Kazadan sağ kurtulan olmadı” şeklinde bir haber izleseniz ne düşünürdünüz? Ya da o anda neler hissederdiniz?
Bu haber her akşam televizyonlarda tekrarlasa Türkiye’de nasıl bir fotoğraf ortaya çıkar? Eminim ki gündemin ilk maddesi olacaktır diyeceksiniz. Öyle ya her gün bir uçak düşüyor ve 274 kişi hayatını kaybediyor. Az bir şey mi?
Ya da televizyonlar her akşam “ Yurdumuzun çeşitli yerlerinde meydana gelen 6 ayrı otobüs kazasında toplam 276 kişi hayatını kaybetti” şeklinde haberler verseler…
Ertesi gün gazeteni eline aldığında birince sayfada manşette bu haberler olsa...
Ve bu her gün böyle devam edip gitse.
Ne düşünürsünüz? Eminim ki en fazla üç gün sabreder dördüncü güne kadar patlarız. Bunun adı katliam deriz.
Önlem alınmalı deriz.
Yetkililer nerede deriz.
Bu katliamı durduran yok mu diye feryad ederiz.
Bu anlattıklarımızın bir kurgu olduğunu düşünüyor olabiliriz. Ama değil. Evet bu ülkede gerçekten her gün bir uçak düşüyor. Bu ülkede her gün 6 otobüs kaza yapıyor ve kurtulan olmuyor. Ama biz bunun farkında bile değiliz.
Efendim izah edeyim. Malum Yeşilay Haftasını idrak ediyoruz. 5 Mart 1920’de Hilal-i Ahdar ismiyle kurulan Yeşilay Cemiyetinin 102. yılını kutluyoruz. Hafta dolayısıyla okullarda SİGARA ve ALKOL üzerine seminerler veriyoruz. Aynı şekilde camilerde de benzer faaliyetlerimiz oluyor. (Yazının sonunda seminerimizi izleyebilirsiniz)
İşte bu seminerleri hazırlarken yaptığımız araştırmalarda gördük ki bu ülkede Sigara yüzünden her yıl 100 bin insanımızı kaybediyoruz.
Bu “100 bin” ne anlama geliyor?
Olayın vahametinin daha iyi anlaşılması için bu “100 bin” rakamının bir başka ifadesi olarak da şunu gördük:
”Bu ülkede her gün bir uçak düşüyor ya da her gün ağzına kadar dolu 6 otobüs kaza yapıyor ve bu kazadan kurtulan olmuyor”
İşte sigaranın zararlarını biliyoruz da bu kadar cana mal olduğunu bu şekilde çarpıcı bir ifade ile anlatan da olmamıştı. Yılda 100 bin insanımızı kurban veriyoruz ama farkında bile değiliz.
Çünkü SİGARA SİNSİ BİR DÜŞMANDIR.
Ölümcül etkilerini hemen değil zamanla gösteriyor.
Bir dal veya bir paket içmeyle ölmüş olsaydı insan o zaman kimse içmezdi belki.
Diğer taraftan sigarada tam 4 bin çeşit zararlı madde bulunduğunu da hatırlatalım. Böcek ilacı, tuvalet temizleyici, arsenik, egzos ve roket yakıtı bunlardan bazıları.
Geçen seneki seminerlerimizde bir deneyin videosu göstermiştik öğrencilerimize. Deneyde 20 paket sigara laboratuarda bir düzenekle tek-tek içiliyor. Yani makine sigarayı içiyor. Sonuçta düzeneğin ucundaki temiz su şişesindeki su simsiyah kesiliyor. Bu su kaynatılarak buharlaşması sağlanıyor ve geriye 7.2 gramlık bir katran kalıyor.Bu ne demek? 20 paket sigara içen kimsenin vücudunda 7.2 gram katran-zehir- birikiyor demek.
Sigaranın tahribatı çok ama ben bir yönüne daha değinerek bitiriyorum. Sigara sadece içene zarar vermiyor. Pasif içiciler de tehlike altında. Yapılan araştırmalara göre 4 saat duman altında kalan bir kişi 10 dal sigara içmiş demektir.
O yüzden kendimizi zehirliyorsak bari başkalarını zehirlemeyelim. Özellikle evlerde çocukların bulunduğu ortamda kesinlikle sigara içilmemeli. Uzmanlar evinde SİGARA içilen Çocukların başta akciğer hastalıkları olmak üzere LÖSEMİ dahil bir çok hastalığa çok daha fazla yatkın olduğunu belirtiyor.
Bu arada ülkemizde dumansız hava sahası uygulamasının halk tarafından benimsenmesi de geleceğimiz adına son derece sevindirici.
İlgili sunum için tıklayın
Sigara ve Zararları Hakkında verdiğim seminer videosu