top of page

Günahlardan Arınma Mevsimi Üç Aylar-Şükrü ÖZBUĞDAY

Güncelleme tarihi: 7 Şub 2022

Üç Aylara –Recep, Şaban, Ramazan- Girerken

Recep

Şaban

Ramazan

Bu Ayları ve Geceleri Fırsat Bilmek

Tövbe

Nefis Muhasebesi

Ramazana Hazırlık


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَلْتَنظُرْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ


Ey iman edenler! Allah'tan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah, işlediklerinizden haberdardır. (Haşr, 59/18)





Üç Aylara –Recep, Şaban, Ramazan- Girerken


Dinî hayatımızda "Üç Aylar'' olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının feyizli ve bereketli maneviyat mevsimine bir defa daha girmek üzereyiz.


22 Mayıs Salı günü Üç Ayların ilki olan Recep Ayının birinci günü, bu ayın ilk Cuma gecesi olan 24 Mayıs Perşembe akşamı da "Regaip Kandili'' dir.


Üç aylar, kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır.


Bu mübarek aylardan birincisi Recep'in manevî değerine, Kur'an-ı Kerim’de ve Sevgili Peygamberimizin hadis-i şeriflerinde işaret buyrulmuştur. Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır.


إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِندَ اللّهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِي كِتَابِ اللّهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمَاوَات وَالأَرْضَ مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ فَلاَ تَظْلِمُواْ فِيهِنَّ أَنفُسَكُمْ


“Allah’ın gökleri ve yeri yönettiği günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylarıdır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin...” (Tevbe, 8/36)


Bu ayet-i kerimede işaret edilen haram ayların Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğunu Hz. Peygamber şu hadisleriyle açıklamışlardır:


عَنْ أَبِى بَكْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ - صلى الله عليه وسلم - قَالَ « إِنَّ الزَّمَانَ قَدِ اسْتَدَارَ كَهَيْئَتِهِ يَوْمَ خَلَقَ اللَّهُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضَ ، السَّنَةُ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا مِنْهَا ، أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ، ثَلاَثٌ مُتَوَالِيَاتٌ ، ذُو الْقَعْدَةِ وَذُو الْحِجَّةِ وَالْمُحَرَّمُ وَرَجَبُ مُضَرَ الَّذِى بَيْنَ جُمَادَى وَشَعْبَانَ » .


“Muhakkak zaman Allah'ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Sene on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Bunlardan üçü peşpeşedir: Zilkade, Zilhicce, Muharrem, bir de Cemaziyel-ahir ile Şaban ayları arasında olan Mudar Kabilesinin ayı Recep'tir”

(Buhârî, Tefsir, Sûre-i Tevbe, 8, 9, Bed'ûl-Halk, 2, Meğazi, 77, Edâhî, 5, Tevhid, 24; Müslim, Kasâme, 29)


Haram aylarda savaşmak Araplar arasında yasak kabul edilmişti, hatta bu uygulama İslâm'ın başlangıcında da yürürlükteydi. Buna sebep, Mekkelilerin bu aylarda geçimlerini temin etmeleri, Kâbe ziyaretçilerinin emniyetinin sağlanması idi.


Ayrıca Peygamberimiz üç aylar hakkında şöyle buyururlar:


“Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır (Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, c. l, s. 423, Hadis No:1358)


Bu ayların başlangıcında Hz. Peygamber’in şöyle dua ettiği de rivayetler arasında yer almaktadır.


عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا دَخَلَ رَجَبٌ قَالَ اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِى رَجَبٍ وَشَعْبَانَ وَبَارِكْ لَنَا فِى رَمَضَانَ

“Ey Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur.”


(Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. l, s. 259)


Recep Ayı


Recep Ayı, gerek İslam’dan önce gerekse İslam’dan sonra mukaddes bilinen bir aydır. İslam dini gelmeden önce, bu ay girer girmez, Arap kabileleri arasında harp etmek, baskın ve çapulculuk yapmak yasaklanır, herkes kendisini bu ayda güven içinde hissederdi. İslam geldikten sonra da, bu aya olan hürmet devam ettirildi. Bu ay Regaib ve Mirac gibi mübarek geceler ve ilâhî tecellilerle şereflendirildi. Ülkemizde de yukarıdaki beyanlar ışığında, asırlardır bir “Üç Aylar” geleneği oluşmuş; “Ramazana hazırlık” Recep ayının gelmesiyle başlar hale gelmiştir.


Bu mübarek aylar içerisinde öyle feyizli ve bereketli geceler vardır ki, Yüce Allah’ın rahmet ve mağfireti, bu gecelerde mü’minler üzerine yağmur gibi yağar.


Receb ay'ı, içinde iki kandil gecesi bulunması açısından da faziletli bir aydır.

Receb ayının ilk cuma gecesi Regaib kandilidir.


Regaib Kandili, Allah Teâlâ’nın kullarına bol bol bağışta bulunduğu, az ibadetlerine karşılık çok sevap verdiği bir rağbet gecesidir.


Regaib gecesi duaların kabul edileceği ve isteyen kullarına Cenâb-ı Hakk’ın ihsan ve ikramını bol bol vereceği bir gecedir.


İslâm âlimleri, Hz. Peygamber (s.a.s)'in bu gecede Yüce Allah'ın manevi ikramlarına eriştiğini, bu sebeple şükür ve hacet için namaz kıldığını bildirmektedirler. Bu gece hakkında halk arasında bilinen şekliyle, Regaib gecesi Hz. Peygamber (s.a.s)'in anne rahmine düştüğü gecedir, tarzındaki ifade yanlış bir iddiadan ibarettir. (Mefail Hızlı, ŞİA, “Recep” md.)


Recep ayı içerisinde bulunan bir başka mübarek gece de Mirac gecesidir.


Mirac gecesi, Allah Teâlâ’nın, sevgili kulu ve rasûlü Hz. Muhammed (s.a.s.)’i ; Mekke’deki Mescid-i Haram’dan, Kudüs’teki Mescid-i Aksa'ya götürdüğü (Bkz. İsra, 1) ve oradan da göklerin derinliklerine yükselttiği gecedir. Mirac gecesi, Yüce Allah’ın, Peygamberimiz’e büyük hakikatlerin ilâhî sırlarını gösterdiği, vasıtaları kaldırarak ilâhî vahye muhatap kıldığı, kendi ayatını ve kainatın sırlarını seyrettirdiği, müminlere beş vakit namazın farz kılındığı ve biz Müslümanlar için de ilâhî lütuflarla dolu olan feyizli bir gecedir.


Regaib Kandili, Recep ayının 27. gecesindeki Mirac ve Şaban ayının 15. gecesindeki Berat kandillerini, Ramazan ayını, Kadir Gecesini, Ramazan ve Kurban Bayramlarını müjdeleyen mübarek bir gecedir.


Şaban Ayı


Üç ayların ikincisi olan Şaban ayı ve onun 15. gecesindeki Berat Kandili de Mü’minlerce kutsal sayılmış , bu gecenin, diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla ibadet edilmesi adet halini almıştır.


Bu gece hakkında Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir.


فَقَالَ إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى يَنْزِلُ لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا فَيَغْفِرُ لِأَكْثَرَ مِنْ عَدَدِ شَعَرِ غَنَمِ كَلْبٍ


“Allah Teâlâ, Şaban’ın 15. gecesi, -rahmetiyle- dünya semasında tecelli eder ve Kelb Kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” (Tirmizi, Savm, 39; İbn-i Mâce, İkâme, 191, (1379)


عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا كَانَتْ لَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَقُومُوا لَيْلَهَا وَصُومُوا نَهَارَهَا فَإِنَّ اللَّهَ يَنْزِلُ فِيهَا لِغُرُوبِ الشَّمْسِ إِلَى سَمَاءِ الدُّنْيَا فَيَقُولُ أَلَا مِنْ مُسْتَغْفِرٍ لِي فَأَغْفِرَ لَهُ أَلَا مُسْتَرْزِقٌ فَأَرْزُقَهُ أَلَا مُبْتَلًى فَأُعَافِيَهُ أَلَا كَذَا أَلَا كَذَا حَتَّى يَطْلُعَ الْفَجْرُ


“Şaban ayının ortasında (Berat gecesinde) gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz, Allah o gece, güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, yok mu benden af isteyen, onu affedeyim; yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim; yok mu bir musibete uğrayan, ona afiyet vereyim; yok mu şöyle, yok mu böyle!, der” (İbn-i Mâce, İkâme, 191, (1378)


عَنْ أَبِي مُوسَى الْأَشْعَرِيِّ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ إِنَّ اللَّهَ لَيَطَّلِعُ فِي لَيْلَةِ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَيَغْفِرُ لِجَمِيعِ خَلْقِهِ إِلَّا لِمُشْرِكٍ أَوْ مُشَاحِنٍ


"Allah Teâlâ, Şabanın on besinci gecesi (Beraat gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asî olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar” (Mâce, İkâme, 191, (1380)


Hz. Peygamber (s.a.s) Şaban ayında çok oruç tutardı. Hz. Aişe, Rasûlüllah (s.a.s)'ın bu aydaki orucu hakkında şöyle der: "Şaban ayındaki kadar çok oruçlu olduğu bir ay görmedim" (Tecrid-i Sarih, VI, 295).


حَدَّثَنِى أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أَرَكَ تَصُومُ شَهْرًا مِنَ الشُّهُورِ مَا تَصُومُ مِنْ شَعْبَانَ . قَالَ « ذَلِكَ شَهْرٌ يَغْفُلُ النَّاسُ عَنْهُ بَيْنَ رَجَبٍ وَرَمَضَانَ وَهُوَ شَهْرٌ تُرْفَعُ فِيهِ الأَعْمَالُ إِلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ فَأُحِبُّ أَنْ يُرْفَعَ عَمَلِى وَأَنَا صَائِمٌ.


Üsame b. Zeyd (r.a) dedi ki: Ya Rasulallah dedim;


- Şaban ayında tuttuğunuz kadar başka aylarda oruç tuttuğunu görmedim.

- Bu Ramazan ve recep ayı arasında olan ve insanların gaflet ettikleri bir aydır. Ameller o ayda Alemlerin Rabbine yükseltilir. Ben de oruçlu olduğum halde amellerimin yükseltilmesini severim. (Nesai, Sıyam, 2369)


Bir kısım alimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksa’dan , Mekke’deki Kabe istikametine çevrilmesinin (Bakara, 144), Hicret’in ikinci yılında Berat Gecesi’nde vukû bulduğunu kabul etmeleri de bu geceye ayrı bir önem kazandırmıştır.


Bu rivayetlerle, Hz. Peygamber'in Şaban ayına ve özellikle bu ayın on beşinci gecesine ayrı bir önem vererek, onu ihya ettiğine dair diğer rivayetleri göz önüne alan İslam alimleri, bu geceyi ibadetle geçirmenin sevaba vesile olacağını söylemişlerdir. (T.D.V. İslâm Ansiklopedisi, “Berat Gecesi” Maddesi, c. 5, s. 475-476)


Ramazan Ayı


Üç Ayların sonuncusu olan Ramazan ayı ve onda bulunan Kadir Gecesi’nin ise dinî hayatımızda ayrı bir yeri ve önemi vardır. Ramazan ayı faziletlerle dolu bir aydır. Ramazan ayı, hayır ayı, yoksullara ve düşkünlere yardım ayı ve bütün anlamıyla Kur’an ayıdır. Ramazan’ın diriltici özelliği, bütün insanlığı huzura ve mutluluğa kavuşturmak için yeryüzüne gönderilen Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlamasından (Bakara, 2/185), bin aydan yani seksen küsur yıllık bir ömürden daha hayırlı olan Kadir Gecesi'nin (Kadir, 97/3) bu ay içerisinde bulunmasından kaynaklanmaktadır.



Ayrıca, İslam’ın beş esasından biri olan Oruç, bu aya tahsis edilmiştir. (Bakara, 2/185) Ramazan ayının, günahkar kullar için, yeniden kendine gelme, canlanıp ayağa kalkma ve şeytanın vurduğu prangayı koparma fırsatı verdiğini de Hz. Peygamber şöyle belirtir:


قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا دَخَلَ شَ